top of page

2.6. Hendek Savaşı
Medine’den çıkarılan ve Hayber ÅŸehrine sığınan Benî Nadîr Yahudilerinden
bir kısmı, İslam karşıtı kabile ve topluluklarla işbirliği yapmaya
baÅŸladılar. İslam’ın güçlenmesini önlemek için, İslam aleyhinde sürekli
propaganda yapıyorlardı. Hayber’e yerleÅŸen Benî Nadîr Yahudilerinden
yirmi kiÅŸilik bir grup Mekke’ye giderek müÅŸrikleri Müslümanlara karşı
kışkırttılar. KureyÅŸ’e, Müslümanlara birlikte saldırmayı, Peygamberimizi
öldürmeyi ve İslam’ı ortadan kaldırmayı teklif ettiler. Ticaret yollarının
kesilmesiyle ekonomik bir çıkmaza düÅŸen ve içlerinde hâlâ Bedir’in
acısını taşıyan müÅŸrikler, bu teklifi olumlu karşıladılar.28 MüÅŸrikler ve
Benî Nadîr Yahudileri Arap Yarımadası’ndaki birçok kabileye giderek
Müslümanlara karşı onları birlik olmaya çağırdı ve 10.000 kiÅŸilik bir
ordu topladılar.
Peygamberimiz düÅŸmanın hazırlığını öÄŸrenince hemen ashabını topladı
ve onlarla istiÅŸare yaptı. Medine’nin nasıl savunulacağı görüÅŸtü. Ashaptan
İran asıllı olan Selman-ı Farisî; “Ya Resulallah! Bizim İran diyarında
bir ÅŸehre düÅŸman hücum ettiÄŸi zaman, müdafaa için ÅŸehrin etrafına
hendek kazmak âdettir. Medine’nin müdafaası için biz de hendek kazalım.”
dedi. Selman-ı Farisî’nin bu teklifi beÄŸenilip kabul edildi. HendeÄŸin
kazılacağı yer tespit edildi ve gerekli hazırlıklar başladı.
Ön tarafı açık olan Medine’nin bir tarafı daÄŸlarla çevrili, diÄŸer tarafı da
düÅŸmanın geçmesine elveriÅŸli deÄŸildi. DüÅŸmanın, ÅŸehre ön taraftan
saldırma ihtimali olduÄŸu için hendeÄŸin buraya kazılması kararlaÅŸtırıldı
ve iÅŸ bölümü yapıldı. Sel Dağı’nın eteÄŸi ordu merkezi olarak seçildi.
Müslümanlar hendeÄŸi kazmak için günlerce çalıştılar. Peygamberimiz
de hendeÄŸin kazılmasında bizzat çalıştı.Bir iki hafta içinde hendek tamamlandı.
YORUMLAYALIM
Hendek Savaşından önce Peygamberimizin Selman-ı Farisi’nin
önerisini kabul etmesini göz önünde bulundurarak İslam’ın istiÅŸareye
(danışmaya, görüÅŸ alışveriÅŸinde bulunmaya) verdiÄŸi önemi
tartışınız.
Müslümanlar üç bin kiÅŸilik bir ordu ile düÅŸmanın geçme ihtimali olan
yerleri tuttular. Ebu Süfyan komutasındaki müÅŸrik ordusu, birkaç koldan
Medine önüne geldiklerinde, karşılarında hendeÄŸi görünce çok ÅŸaşırdılar.
Geçecek yer bulamayınca, karşı taraftan ok atarak harbe baÅŸladılar.
HendeÄŸi geçemeyeceÄŸini anlayan müÅŸrikler çeÅŸitli yollar aramaya
baÅŸladı. O sırada Medine’deki Benî Kureyza Yahudileri, müÅŸriklerle iÅŸbirliÄŸi
yaparak Müslümanlara Medine içinden saldırmaya baÅŸladılar.
Resulullah bu durumu öÄŸrenince, Sa’d b. Muaz baÅŸkanlığında bir heyeti
Benî Kureyza Yahudilerine gönderdi. Bu iÅŸten vazgeçmedikleri takdirde,
daha önce ihanet eden Benî Nadîr Yahudilerinin durumuna düÅŸecekleri
bildirildi, fakat Benî Kureyza anlaÅŸmaya yanaÅŸmadı. İslam ordusu, bir
taraftan hendek hattını koruyor, bir taraftan da anlaÅŸmayı bozan Benî
Kureyza Yahudilerinden gelebilecek saldırıları önlemeye çalışıyordu.
Medine kuÅŸatması bu ÅŸekilde bir ay devam etti. Müslümanlar bütün
güçlüklere raÄŸmen çok büyük bir kahramanlık gösteriyorlardı. SavaÅŸ
ÅŸiddetlendi. Bir taraftan müÅŸrikler bir taraftan da Benî Kureyza
Müslümanlara karşı hücuma geçti. İslam ordusunu akÅŸama kadar ok
yaÄŸmuruna tuttular. Ama bir sonuç alamadılar.
KuÅŸatma uzadıkça müÅŸriklerle müttefiklerinde bıkkınlık baÅŸ gösterdi.
İslam ordusunun yılmadan yaptığı müdafaa karşısında çaresiz kaldılar.
O sırada birden bire soÄŸuk ve ÅŸiddetli bir fırtına çıktı. DüÅŸmanın ordu
merkezi alt üst oldu. Bu durum Kur’an’da, “Ey iman edenler! Allahü
Teâlânın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayınız. Hani size (Hendek Savaşı’nda)
ordular saldırmıştı da biz onların üzerine bir rüzgâr ve sizin
görmediÄŸiniz (meleklerden) ordular göndermiÅŸtik.”32 ayetiyle bildirilmiÅŸtir.
​
Gece boyunca devam eden fırtına, sabahleyin biraz dindi. Allah Resulü,
Huzeyfe b. Yeman’ı düÅŸman ordusu hakkında bilgi alması için gönderdi.
Huzeyfe, düÅŸman ordusunun periÅŸan hâlini görerek geri döndü. Hz.
Peygamber (s.a.v) bundan memnun oldu ve sonucu beklemeye başladı.
Ebu Süfyan, ansızın uÄŸradığı bu büyük felaket üzerine orduda kargaÅŸa
çıktığı bahanesiyle kuÅŸatmayı sona erdirerek geri çekilme emrini verdi.
KureyÅŸ ordusu Mekke’ye, diÄŸer kabilelerde kendi yurtlarına doÄŸru yol
alırken Müslümanlar savunma hattından çıkarak düÅŸman ordugâhına
girdiler. DüÅŸman ordusu telaÅŸ ve panik içinde geri çekilmeye baÅŸladı.
Peygamberimiz de bu zafer karşısında Allah’a ÅŸükür etti. MüÅŸriklerin
geride bıraktığı ganimetleri Müslümanlar arasında dağıttı.
Hendek Savaşı’nda müÅŸriklerden dört kiÅŸi öldü. Müslümanlardan beÅŸ
kiÅŸi ÅŸehit oldu. O gün Hz. Peygamber (s.a.v), harp sahasından Medine’ye
dönünce aldığı ilahî emir gereÄŸi, savaşın en nazik anında Peygamberimize
ve İslam ordusuna ihanet ederek savaÅŸta müÅŸriklerle bir olup
Müslümanları zor durumda bırakan Benî Kureyza Yahudilerine karsı savaÅŸmak
üzere emir verdi.33 KureyzaoÄŸulları mahallesi yirmi beÅŸ gün boyunca
kuşatıldı. Yahudi kabilesi sonunda teslim oldu ve cezalandırıldı.
Hendek Savaşı sonunda müÅŸrikler Müslümanları yenemeyeceklerini
anladılar. Müslümanlara karşı saldırganlığın bir sonuç vermediÄŸini
gördüler. Medine önlerinde, hicretin 5. yılı Åževval ayının 7’sinde (627)
baÅŸlayan kuÅŸatma Zilkade’nin 1. günü (627) sona erdi. Artık güç dengeleri
deÄŸiÅŸmiÅŸ, üstünlük Müslümanlara geçmiÅŸ oldu. Bu savaÅŸtan sonra
Mekkeli müÅŸrikler, bir daha Müslümanlara saldıramadı. Müslümanların
artık büyük bir güç olduÄŸu tüm kabileler tarafından kabul edildi. İslamiyet
daha büyük bir hızla Arap Yarımadası’nda yayılmaya baÅŸladı.

bottom of page