top of page

8. Peygamberimizin Vefatı
Peygamberimiz Veda Haccı’ndan bir süre sonra hastalandı. Şiddetli ateş
nöbetleri geçiriyordu. Kendini iyi hissettiği zamanda namazı kıldırıyor
namaza çıkamayacak derecede hastalığı ağırlaştığında Hz. Ebubekir’in
namazı kıldırmasını istiyordu. Bir müddet bu hâl böyle devam etti. Herkes
başucunda hastalığının geçmesini bekliyordu.
Hz. Aişe’nin evinde bulunduğu bir gece ateşi düşmüş sabaha karşı rahatlamıştı.
Hz. Ebubekir onun biraz iyileştiğini görünce yanından ayrılmıştı.
Yatağında istirahat ettiği bir sırada hafif bir sesle “La ilahe İllallah,”
demiş ve güçlükle işitilebilen son sözü “Yüce Rabbime, Yüce Dosta”
olmuştu. Bu sözlerden sonra 14 Rebiulevvel 632 yılında 63 yaşında vefat etti.
NOT EDELİM
Peygamberimiz vefat ettiği pazartesi sabahı odanın mescide açılan kapının perdesini açtı. Ashab-ı Kiram Hz. Ebubekir’in arkasında sabah namazının kılıyorlardı. Onların bu hâlini tebessüm ederek izledi.Resulullah’ın ayakta olduğunu görenler sevindiler Hz. Ebubekir geriye çekilerek onun gelip imamlığa geçmesini bekledi. Peygamberimiz eliyle namazı tamamlamalarını istedi. Sonra perdeyi kapattı. Bu Ashabın peygamberimizi son görüşleri oldu.
(İrfan Yücel, Peygamberimizin Hayatı, s. 255.)
Peygamberimizin vefatı Müslümanları derinden sarstı. Ne yapacaklarını
ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Hatta öyle ki onun gerçekten ölüp
ölmediğini soranlar, öldüğüne inanamayanlar oldu. Hz. Ömer kılıcını çekerek
Resulullah’ın ölmediğini iddia etmiş ve onun öldüğün söyleyenlerin
kellesini uçuracağını söylemişti.
Peygamberimiz vefat ettiğinde Medine’ye yakın bir yerde bulunan Hz.
Ebubekir hızlıca gelerek Peygamberimizin bulunduğu odaya girdi. Peygamberimizin
üzerindeki örtüyü kaldırıp yüzüne baktı. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Ve dudaklarından şu sözler döküldü: “Sana her şey feda olsun. Mukadder olan ölümü işte tattın, hayatta iken güzledin ölümünle de güzelsin”.”64 dedi. Sonra odadan çıkarak dışarıda bekleyenlere;
“Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler
gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse gerisin geriye (eski dininize)
mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse Allah’a hiçbir şekilde
zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri ödüllendirecektir.”
ayetini okudu. Hz. Ebu Bekir’in bu sözleri, Peygamberimizin vefatı karşısında
şaşkınlığa düşen Hz. Ömer’i ve bütün Müslümanları sakinleştirdi.
Peygamber Efendimizin damadı Hz. Ali, Abbas ve birkaç kişi Peygamberimizin
cenazesini yıkayıp hazırladılar. Hz Ebubekir Peygamberimizin
nereye gömüleceği tartışması ortaya çıkınca “Peygamberler vefat ettiği
yere gömülür” diyerek Peygamberimizin vefat ettiği Hz. Aişenin odasının
kazılmasını istedi. ve Peygamberimiz buraya defnedildi.
Efendimiz, ehl-i beyt’inin ellerinde, ehl-i beyt’inden biri olan mübarek
eşleri Hz. Aişe’nin odasında dar-ı bekaya uğurlandı.
Müslümanlar, tarih boyunca Peygamberimizin eşlerini, çocuklarını, torunlarını
ve yakın akarabalarını da içine alan ehl-i beyt’i gönülden sevmiş
ve hürmet duymuşlardır.Peygamberimizin kızlarının damatlarının,
torunlarının adları Müslümanların adlarında yaşamaya devam etmektedir.
Çünkü Müslümanlar; “Ey ehl-i beyt Allah sizden her türlü günahı,
haramı, çirkinliği, uzaklaştırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”
ayetinde bildirildiği gibi Peygamberimizi ve ehlini sevmekle mükelleftirler.
Peygamber Efendimiz “Size iki emanet bırakıyorum onlara yapıştığınız
müddetçe dalalete düşmezsiniz. Birisi Allahın kitabı, diğeri de ehl-i
beytimdir.” buyurarak ehl-i beyti’ni sevmeye ne kadar önem verdiğini
ifade etmişti. Ayrıca “Allah size nimetler verdiği için Allahı sevin. Allahı
sevdiğiniz için de beni sevin. Beni sevdiğiniz içinde ehl-i beytimi sevin.”
69 hadisiyle veciz bir şekilde kendisini sevmenin yolunun istisnasız
tüm ehl-i beyitini sevmekten ve onlara saygı göstermekten geçtiğini
bize haber vermişti.
Tarih boyunca Müslümanlar; “Şunu bilinki, ehl-i beytimin misali Nuh’un
gemisi gibidir. Kim ona binse kurtulur. Her kim dışında kalırsa boğulur.”
hadisiyle amel ederek Peygamberimizin eşleri, çocukları, torunları ve
akrabalarına olan sevginin muhafaza edilmesi için çok büyük gayretler
sergildiler.
http://img.eba.gov.tr/503/86e/d1c/1e6/f75/c04/cda/87c/a23/28f/dc3/ba7/3c7/9a0/009/50386ed1c1e6f75c04cda87ca2328fdc3ba73c79a0009.pdf

bottom of page